FLAŞ HABER ! İşçi Partisi, “Vatan Partisi” oluyor
Türkiye, İşçi Partisi Olağanüstü Kurultayına kilitlendi...
İşçi Partisi Olağanüstü Kurultayı, 15 Şubat 2015 tarihinde Ankara Arena Spor salonunda toplanacak. İşçi Partili dostlar arasında, her zamankinden oldukça değişik bir heyecan ve coşku seziyorum, bu kez. Bilhassa, Y-CHP'den umutlarını kesen Kemalist yurtseverler, siyaset yapmak için değişim vadeden İşçi Partisinde buluşuyorlar.
Bugünkü (10 Şubat 2015) tarihli Aydınlık Gazetesi, 10.sayfasının sağ köşesinde yeni Partinin ismini siyah başlık altında Doğu Perinçek'ten aktarmış : “Vatanda birleşme günü”. Aynı yazının alt satırlarında Perinçek aynen şöyle diyor “İşçi Partisi vatanda birleştiriyor….” Yazının tamamını manşet haberlerimizde okuyabilirsiniz. Aslında, Doğu Perinçek, ulusal çıkarlar için Partinin ismini, bayrağını ve Yönetimini değiştirmeye hazır olduklarını defalarca ifade etmişti ama sanırım, siyasi geleneğimizde pek örneği görülmediği için, inandırıcı olamamıştı. Halbuki, DEVRİM, olumlu ve kökten değişim demektir. Bilimsel olarak, devrimci kadrolar “Milli Demokratik Devrim” iddiasıyla yola çıkıyorlarsa buna uygun olan devrimci kararları da almak zorundadırlar. Yoksa, “Milli Demokratik Devrim” tezi söylemde kalır.
İşçi Partisi, yönetimi altındaki Aydınlık ve Ulusal Kanal ile son on iki senedir Milli Mücadelenin kalesi oldu. En üstünden en altına kadar tek vücut olan İP kadroları, bedelini ödeyerek, emperyalizmin ve yerli tetikçilerinin ağır saldırılarına karşı “Vatan” savunmasını örgütlediler. Bu savunmada ve mücadelede diğer yurtseverlere ve Kemalistlere öncülük ettiler. Bu dönemde, lider Doğu Perinçek, oy oranı bindeler ile ölçülen bir parti başkanı olarak değil, ulusal bir kahraman olarak öne çıktı. Perinçek, AKP iktidarı döneminde verdiği doğru mücadele ile, yarım yüzyıllık bilimsel, siyasal ve entelektüel birikimini ülkesinin ve halkının kurtuluşu için seferber ederek ismini altın harflerle Türkiye tarihine kazıdı. Türkiye Cumhuriyeti Devleti, iktidar ve muhalefet partileri ile birlikte Ermeni iddialarına karşı boyun eğerken, Perinçek ve “Talat Paşa Komitesindeki” dava arkadaşları, Avrupa'nın göbeğinde “Ermeni Soykırımı Emperyalist bir Yalandır” diye kükreyerek ışık saçtı ve “Soykırım Yalanını” yerle bir ettiler. Avrupa İnsan Hakları Mahkemesindeki (AİHM) davada Devletimiz ile Ulusumuzu birleştiren Doğu Perinçek, o gün Strasbourg'dan “Ulusal bir Kahraman” olarak ayrılırken “Talât Paşa Komitesinin” çok değerli mensupları ile birlikte tarih yazdılar.
Sadece Partinin ismini değiştirmek yeterli mi?
Kanımızca, “Ulusal Kahraman” konumuna gelmiş bir Doğu Perinçek bundan sonra, ne kadar bağlı olursa olsun, oy oranı bindeler ile ölçülen bir siyasi partinin başkanlığından ayrılmalıdır! Bu karar, hem Doğu Perinçek'i daha da yüceltecek, hem de İşçi Partisinin ( Vatan Partisinin) önünü açacaktır. Aynı şekilde, İşçi Partisini 20.yüzyıldan “Yeni bin ve Yeni yüzyıla taşıyan yorgun ve yaşlanmış yöneticiler de artık bayrağı gençlere devretmeliler. 2. Dünya Savaşından sonra yürütülen ve artık 20.yüzyılda kalmış olan “soğuk savaş” siyasetinin ürünü kadrolar, 21. yüzyıl gençliğinin geleceğini şekillendirmek konusunda ısrar etmemeliler. 21. yüzyıl gençliği kendi yüzyılını ve geleceğini kendisi şekillendirmeli. Gezi Gençliği, Haziran direnişiyle bu talebi ilettiği gibi, bu hususta ne kadar yetenekli olduğunu da gösterdi. Gezi olayları sırasında, Gezi'nin Divan Oteline bakan kısmında kurulmuş olan TGB standındaki pırıl-pırıl gençler bu yeteneğe sahip olduklarını defalarca ispat ettiler. Aynı şekilde, Taksim Dayanışma Toplantılarında PKK yandaşlarının Atatürk'e ve Cumhuriyetimize karşı yaptıkları saldırıları CHP Temsilcisi Hanımefendi suskun ve sessiz izlerken, TGB temsilcisi genç kızımız kararlı ve gür sesiyle tek başına Cumhuriyet ve Atatürk düşmanlarına meydan okuyordu.
Vatan Partisinin eş-başkanları Çağdaş Cengiz ve Birgül Ayman Güler olabilir mi?
Olursa, yer yerinden oynar ve milyonlar Vatan Partisine akarken iktidara yürünür ! “Milli Demokratik Devrim” söylemden eyleme dönüşür. İşçi Partisinin lider kadrosu bu DEVRİMCİ kararı alabilirse, Türk Ulusu tarihi bir daha değiştirecek, emperyalizm ve yerli tetikçilerine diz çöktürmüş olacaktır.
TGB Başkanı Çağdaş Cengiz'in yurtsever ve Atatürkçü gençlik üzerinde etkisi büyüktür. Güler yüzü, düzgün fiziği, kararlı ve dik duruşu ve TGB'nin yurtsever eylemleri ile gençlerin ve halkın sevgilisi olan Çağdaş Cengiz, üzerine aldığı görevi hakkıyla yerine getirecek özgüven ve deneyime sahiptir. Keza, Prof. Dr. Birgül Ayman Güler, son yıllarda sergilediği ilkeli duruş ve verdiği mücadeleyle CHP tabanındaki Kemalistlerin güvenini kazanmış olup, başkanlık koltuğunu dolduracak birikime fazlasıyla sahiptir. Aynı şekilde, İlker Yücel, Adnan Türkkan ve Mehmet Perinçek gibi kendilerini ispat etmiş olan gençler de Vatan Partisi yönetiminde yer almalıdırlar. Tabii ki, İşçi Partisinin öncü ve lider kadrosu da, bilgi ve donanımları, Aydınlık ve Ulusal Kanal ile yeni kadrolara yol gösterip, destek olmalıdır.
Türk Ulusu heyecan ve coşkuyla İşçi Partisi Olağanüstü Kurultayına kilitlendi. Bakalım, İşçi Partisi Yönetimi ulusumuzun kaderini değiştirecek DEVRİMCİ değişim kararları alabilecek mi? Neden olmasın?
ANADOLU TÜRK HABER