Reina'ya yabancı gizli servis saldırısı

REİNA'YA MAFYA TİPİ PROFESYONEL SALDIRI
IŞID üstlendi ama gözler, CIA-MOSSAD ve MI6 da
Başyazı : Aziz Cüneyt Yüksel
31 Aralık'ı 01 Ocak'a bağlayan
Yılbaşı akşamı saat 01.30 da İstanbul Reina'ya yapılan terör saldırısıyla
sarsıldı.
İstanbul'un en lüks, en pahalı, en
iyi korunan ve karakola 150 metre uzaklıkta ki gece kulübünü basan silahlı
terörist, içeride onlarca koruma ve en az 400 erkeğin bulunduğu topluluğu
taradı. Sonuç : 39 ölü ve 100 kadar yaralı.
Haber'le ilgili ayrıntıları, TV'lerde ve gazetelerde okudunuz, seyrettiniz, dinlediniz. Biz, şimdi gözümüze batan ayrıntıları dile getirelim :
Asıl senaryo :
- Reina saldırısı, her ne kadar aksi
yönde bir görüntü verilmeye çalışılsa da, kesinlikle, halkımızın yaşam
tarzına yapılmış bir saldırı değildir !
- Emperyalizm, ülkemizde “laikler ve
anti-laikler” arasında bir çatışma çıkartmak için çalışıyor.
- Suriye'de yenilen emperyalizm; Türkiye'nin Rusya
ile arayı düzeltmesi, 15 Temmuz FETÖ+ Amerikan darbesini savuşturması, 40
yıllık FETÖ'yü kazımaya başlaması, PKK'yı hendeklere gömmesi ve TSK'nın,
911 km. lik Suriye sınırımızda oluşturulmak istenen
ABD-İsrail-İngiltere-PKK/PYD koridoruna “hançer gibi” dalması sonunda
Türkiye'yi cezalandırıyor. Şehirlerimizi bombalayıp, insanlarımızı
öldürüyor.
- Emperyalizmin hedefi belli : Ülkemizde iç savaş
çıkartmak! Bunun için ÜÇ alanda halkı çatıştırmak istiyor : Türk/Kürt
çatışması - laik/ anti lâik çatışması – Sünni/Alevi çatışması
- Reina
saldırısının, lâik/anti lâik çatışması çıkartmaya yönelik bir proje olduğu
gözüküyor. Kamuoyu, emperyalizmin emrindeki dinci çevreler/kripto FETÖ
cüler tarafından bastırılan, bir kısmı şiddet içeren “Noel ve Yılbaşı
karşıtı” afişlerle ayrıştırıldı. Diyanet İşleri Başkanı, camilerde
okutacağı hutbelerle havayı yatıştıracağına, yangına körükle gitti.
Camilerde, meydanlardaki afişlerle aynı doğrultuda Noel ve Yılbaşı karşıtı
hutbeler okundu. Cumhuriyet tarihinin en kötü, en ayrıştırıcı, en Kuran
bilmez, Meclis Başkanı İsmail Kahraman'ın adamı olduğu söylenen Diyanet
İşleri Başkanı halkın ayrıştırılmasına katkı sağladı. Bin bir dertle
uğraşan hükümette bu arada, mışıl-mışıl uyudu.
- Saldırı
olduktan sonra, emperyalizm, bu kez emrindeki PKK ve DHKPC'ye yakın
gençler ve örgütlere “laiklik tehlikede, silahlanıp koruyalım”
şeklinde propaganda yaptırtmaya başladı. CHP'nin “şaşkın” Genel Başkanı,
PKK ve DHKPC'nin ele geçirdiği Gençlik Örgütü ve PKK'ya yakın
milletvekillerinin dolduruşuyla bu provokasyona sahip çıkan söylemlerde
bulundu.
- Atatürkçüleri
ve laik kesimleri ayaklandırmaya yönelik provokasyonlar devam ediyor.
Hükümet, kendi cenahından gözüken bu tür söylem ve eylemlere müsaade
etmemeli ve Diyanet İşleri Başkanını da acilen değiştirmelidir.
- Kemalistler, oynanan oyunun ve NATO öncülüğündeki emperyalist savaş çetelerinin provokasyonlarının farkındalar ve halkımızı bu yönde uyarıyorlar. Ancak, Hükümet'te kendi cenahından gelen kışkırtmaları önlemeli.
Reina'nın sahibi
- Amerikalılarla, çok ta açık olmayan
ilişkilere sahip Reina sahibi Mehmet Koçarslan'ın ilginç kişiliği.,
- Koçarslan, ABD'nin uyarıda bulunduğunu ve
Emniyet'in bu hususta bir süre önlem aldığını söylüyor.
- Koçarslan'a sormak gerekir : Siz, Yılbaşı
gecesi için hangi önlemi aldınız? Emniyet'ten özel bir güvenlik önlemi
alınması için yazılı bir talebiniz oldu mu? Üstelik, ABD makamları
uyarmış. Buna rağmen neden kulübünüzün, bilhassa Yılbaşı gecesi özel
olarak korunmasını istemediniz?
- Koçarslan, bırakın Emniyet'ten özel koruma istemeyi, kendi güvenlikçilerini bile uyaramamış. Reina Güvenlikçileri, kendi ifadeleriyle, silah seslerini duyunca kaçmışlar. Yüzlerce kişi, kendilerini Reina'ya emanet ediyor ama Reina'nın sahibi inanılmaz şekilde duyarsız davranıyor. İlginç ?!
Saldırgan'ın kimliği – İçerden yardım aldı mı?
- Saldırgan, kesin olarak, bu tür saldırılar
için “ÖZEL OLARAK yetiştirilmiş” bir profesyonel kiralık katil. Davranışı,
kararlı yürüyüşü, silahı tutuşu, şarjörleri üst üste değiştirişi ile tam
bir suikastçı !
- Bu tür adamlar, bir iş için yetiştirilip,
kullanılmazlar. Davranışlarına bakınca, Reina bu adamın ilk işi de değil.
Muhtemelen, daha önce gene bu tip işlerde kullanıldı. Bundan sonra da
kullanılacak. Saldırgan, muhtemelen, ya Türk değil veya Türkiye'de ikamet
etmiyor.
- Bu tür adamları, ya mafya yetiştirir, ya da
istihbarat örgütleri. Bölgemizde etkin olan ve Türkiye Cumhuriyetini
yıkmayı hedefleyen istihbarat örgütleri CIA-Mossad ve MI6. Bunlar,
saldırganı bir “mafya yapılanmasından da” kiralamış olabilirler.
- Söz konusu istihbarat örgütleri ve mafya, bu
tip “özel yetiştirilmiş” katilleri kolay-kolay da feda etmezler.
Suikasttan sonra o alandan çıkartıp kaçırırlar ve başka bir proje de
kullanırlar.
- Söz konusu istihbarat örgütleri; bu tür
eylemleri kendi denetimleri altındaki adamlara yaptırtıp, onu kaçırdıktan
sonra saldırıyı, bedelini ödeyerek, herhangi bir terör örgütüne
devrederler.
- Nitekim, İŞİD, fiyatta anlaştıktan sonra bu
saldırıyı üstlenmiş gözüküyor. Halbuki, saldırının yapılış tarzı, IŞİD
ve/veya PKK'nın eylem tarzı ile uyuşmuyor. Saldırı, kesinlikle, bir
istihbarat örgütünün düzenlediği PROFESYONEL bir suikast !
- Saldırganın, bu eylemi tek başına düzenlemiş gibi gözükmesi kimseyi yanıltmasın. Mutlaka içerde yardımcıları vardı. Muhtemelen, Reina çalışanlarından veya güvenlikçilerinden bazıları da bu adama yardımcı oldular. İstihbarat örgütleri ve mafya, böyle DEĞERLİ ve sürekli kullanacakları suikastçıların hayatını tesadüflere bırakmazlar.
Emniyet'in medya ya servis ettiği saldırganın fotosu :
- Foto ve TV'lerde yayımlanan görüntüler,
saldırganın çektiği söylenen “selfie” ler, aklımızla alay eder mahiyette.
Buna göre, suikastçı, eyleme gitmeden önce Taksim'de “alık-alık” selfie
çekmiş. Peki, bu görüntüler nereden elde edilmiş ? Öyle ya, bu görüntülerin
elde olması için, Emniyet'in bu adamı yakalamış olması gerekir. Emniyet,
bunu biran önce açıklamalı…
- Saldırgan, muhtemelen, medyaya servis edilen fotoda ki adam değil. Çünkü, bu denli PROFESYONEL bir saldırgan bu kadar çok iz bırakmaz.
Netice itibarıyla, saldırgan, kim olursa olsun, arkasında CIA-MOSSAD ve MI6 var.
Anadolu Türk Haber – Aziz Cüneyt
Yüksel