‘S&P RAPORUNDA S-400 ALIMINI DEĞİNİLEN TÜRKİYE AÇIK AÇIK TEHDİT EDİLİYOR'
S&P RAPORUNDA S-400 ALIMINI DEĞİNİLEN TÜRKİYE AÇIK AÇIK TEHDİT EDİLİYOR'
Şahinöz "Döviz kurunun bu denli artmasında derecelendirme kuruluşlarının da önemli rolü olduğuna işaret etti:
"Son haftalarda iki kredi derecelendirme kuruluşu notumuzu indirdi. Bunlardan biri Moody's; diğeri de S&P. Özellikle S&P'ye değinmek önemli çünkü S&P'nin raporunda önemli bir kısım var. Bu kısım maalesef çok konuşulmadı ancak S&P, raporunda Türkiye'yi açık açık tehdit ediyor; Amerika'nın bir yada kamu bankaları da dahil birkaç bankamıza ceza verebileceğinden dem vuruyor, bankacılık dışındaki firmalarımıza ceza verme potansiyelinden bahsediyor. Raporda Türkiye'nin S-400 alımına kadar karışılmış. Halbuki normal şartlarda, bir derecelendirme kuruluşunun, bir ülkenin yaptığı askeri alımlara karışmıyor olması gerekiyor. Ama S&P olayı aşmış. Türkiye'nin Amerika'yla olan ilişkilerindeki gerginliği Türkiye'deki finansal piyasalar açısından tehlikeli olabileceğini söylüyor. Haliyle, bir derecelendirme kuruluşunun ekonominin büyümesiyle işsizlik vs gibi göstergelerle ilgilenmesi gerekiyorken; Türkiye''nin yaptığı askeri yatırımları ele almak ve oradan yola çıkıp başka çıkarımlar yapmak ve öyle bir ceza gelebileceğini rapora eklemek çok ciddi bir durum. Böyle bir raporun emsalini bulmak pek zor olur. Ancak bu derecelendirme kuruluşları, sonuç olarak Amerika'nın etkisi altında ve Amerika'yla uluslararası politikada yaşadığımız gerginlikler bu derecelendirme kuruluşlarının satırlarına net bir şekilde yansıdığı ortada. Bu haberin ortaya çıkmasından sonra dolarda hareketlilik başladı. Bu hareket, Merkez Bankası'nın bağımsızlığıyla ilgili bir takım endişelerle de birleşince ve üstüne Fitch de sonra da bir başka derecelendirme kuruluşunun raporu yayınlandı. Bir yandan bunlar olurken, dolar 4,90'ların üstüne kadar çıktı."
‘BUGÜNKÜ TABLOYU, 15 YILLIK DIŞ BORÇLANMA VE TEK YATIRIMIN İNŞAAT OLMASINA BORÇLUYUZ'
Birleşmiş Milletler (BM) Kalkınma Programı eski Müdürü ve Ekonomist Bartu Soral ise Türk lirasının değer kaybıyla tezahür eden bu endişe verici tabloyu, Türkiye'nin son 15 yıllık ekonomi politikalarına bağlıyor. "Türkiye ekonomisindeki bozulmanın nedeni dış müdahale mi yanlış politikalar mı?" sorusunu Soral "Bu soruya kısaca, uygulanan yanlış politikalar sonucu Türkiye dış müdahalelere açık duruma geldiğini söyleyerek yanıt verebilirim. Yani öncelikle biz sayısız yanlış ekonomi politikasıyla kendimizi dışarıya bağımlı duruma getirdik. 2015 yılı Şubat ayında ‘Tünelin Sonu Kriz' kitabında bütün bunların sebeplerini ve çözüm yollarını anlatmış ve planlı kalkınmadan başka bir çözüm yolu olmadığını belirtmiştim. Planlı kalkınmayı uygulamayan, dışarıdan gelen finansmanı ithalat, tüketim ve sadece inşaat, yol, köprüye yönlendiren, sanayisini geliştirmeyen, teknolojide ilerleme sağlamayan her ülkenin eninde sonunda ödemek zorunda kaldığı bedeli ödüyoruz. Yani hem 15 yıl dışarıdan borçlan, onu tüketime ve ithalata harca, yatırım olarak da sadece köprü yol inşaat yap, hem de suçu sisteme at. Yok öyle" diye yanıtlıyor.